Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MADRİD...TEMMUZ 2013

Resim
Çok sevdiğimiz bir arkadaşımız evleniyor. Gelinimizi almaya İspanya ya gidiyoruz ve düğün sonrası gezmek için 1,5 günümüz kalıyor bize. O   nedenle epey bir ekspres tur oldu Madrid. Umarım sizin daha çok vaktiniz olur. Biz hemen bir Hop on Hop off yapıp mümkün olduğunca yer görmeyi planlıyoruz. Madrid de gezebileceğiniz en büyük yapı Madrid  Kraliyet Sarayı dır. İspanya Kraliyet ailesinin  Madrid adresi. Tüm işlemler bu saraydan yürürken Kraliyet ailesi aslen daha mütevazi bir sarayda yaşıyor. Madrid Kraliyet Sarayı 135 bin metrekare alana sahip ,3418 odalı bir saray ancak içeride gezebileceğiniz oda sayısı sadece 50. Saray 18. yyda Kral  V. Felipe nin isteği üzerine eskiden burada olan ve 1734  yılında bir Noel arifesinde çıkan bir yangın  sonucu yıkılan Alcazar ın yerine yaptırılmıştır. Saraya epey uzun merdivenlerden çıkarak giriyorsunuz. İhtişamı aklınız almayacak. Saraydan çıktığınızda tam karşınızda başka bir devasa yapı bekliyor sizi, Almudena Katedrali. Bu katedralin

VENEDİK...NİSAN 2014

Resim
Yıllar evvel Tayfun çok ufak ve ben daha hiç yurt dışı gezisi yapmamış biri iken, yorgun argın eve gelmiş bayılmak üzereyken, sanki evde  su var mı der gibi sakin bir şekilde Akın bana "Venedik e gidelim mi?" diye sorunca inanmamıştım. İlk sefer bir kış ayında Venedik e gidip, muhteşem 3 gün geçirmiştim. Elbet kış dönemi olduğundan her yeri gezmek çok rahat . Biraz boş ve güneşsiz, gondol keyfi çok daha uzun sürüyor ama çok daha soğuk,şehir daha bir nemli ve kokulu. Üstelik Dükler Sarayının  önündeki meydanda satıcılar olmaz ,kuşlarla ve yem satanlarla doludur. Bu nedenle kuşlarla daha iç içe  olabiliyorsunuz. Bu arada olur da meydanda bir güvercine basar ve zarar verirseniz cezası var.  Çok sonra 2014 de oğlumunda katıldığı bir İtalya turu yaptık ve Venedik ilk duraktı. İstanbul Venedik uçuşu sonrası trenle şehir merkezine geliyorsunuz. Bizim fotoğraflardan veya videolardan bildiğimiz Venedik in dışında apartmanları, iş hanları ile başka bir yaşayan Venedik  var. İşte is

SESTRIERE...KAYAK MERKEZİ...İTALYA KASABALARI-5-

Resim
Sestriere İtalya nın en iyi kayak merkezlerinden biri,  üstelik Torino Kış Olimpiyatları da 2006 yılında burada yapılmış.Halen bu olimpiyatlarda kullanılan pistler açıkta. Yaklaşım 2050 metre yükseklikte bir nokta dolayısı ile güneşli bir Torino da çıkıp tipi basmış bir Sistriere ye gelmek çok şaşılacak bir durum değil. Ayrıca kayakçılar telesiyejlerle yaklaşık 2800 metre yüksekliğe kadar çıkıp kayıyorlar.Bilet alırken edindiğim bilgiye göre yaklaşık 400 km ye yakın uzunlukta pist var burada ve hatta sınırda olduğundan çünkü Ffransa sadece 17 km uzağınızda ,  bu pistlerin bazılarını kullanarak Fransaya kadar gide biliyormuşsunuz. Pistler kolay, orta ve zor olmak üzere 3 parkura ayrılmış. Mavi, kırmızı ve siyah... Tesis kayakçılar için çok imkan sağlıyor bana da kayanları izleme imkanı. Çeşitli yaş gruplarına göre parkurlar var. İlk iki  gidişimde bu parkurları ücretsiz kullana bilmiştik yani mavi parkurları, Tayfun a göre olanları. Ama son seferde ücret ödeyip kart almak zorunda kal

ALBA...İTALYA KASABALARI-4-

Resim
Cuneo bölgesindeki bu küçük kasaba bize yakın olması ve hatta burada tanıştığımız bir arkadaşımızın favorisi olması gibi nedenlerle daha erken keşfettiğimiz bir nokta. Alba italyancada Şafak demek şu ana kadar neden ismi Alba bu bölgenin henüz öğrenemedim. Bir de Alba kız çocuklarına konan ancak bir isim italyada. Hazır isimden bahsetmişken burada bir isim aynı zamanda hem erkek hem kadın ismi olarak kullanılamıyormuş. Kimlik belgelerinde sorun oluyormuş.  Şaşırmadım kimliklerimi nasıl çıkardığımı hatırlayınca. Şöyle özetliyim  gülün biraz; Eşim ve ben bu ülkede evli kabul edilmedik sorun değil. Ancak komik olan oğlumun anne ismi benim adım, baba ismi eşimin adı ama bizim oğlumuz değil. Oğlumuz olduğunu belirten hiçbir belgemiz yok şehirde yaşayan biri olarak , sadece turist olarak pasaport var. Anladınız mı, evet haklısınız ben de anlamadım ama öyle.   Çok küçük bir kasaba olmasına rağmen dünyada tanınmasını sağlayan 2 önemli özelliği var. Bunlardan ilki meşhur şarapları bir diğ

EZE...HAZİRAN 2016...FRANSIZ KASABALARI-3-

Resim
Güzel bir Nice tatilinden dönerken yolda uğradığımız Eze aslen yukarıda yazıldığı gibi bir kasaba değil de köy kabul ediliyor. Kışın köyde kimseyi bulamasanız da yaz aylarında epey turist çekiyor. Geçmişi çoook eskiler MÖ. 2000 lere dayanıyormuş, Romalılar tarafından keşfedilmiş. Çok fazla el değiştirmiş ancak esas yapıların kurulması  12. yy a kadar dayanıyor. Ama köy  gözlere ve ruha şenlik bir köy. Önce arabamıza hemen köy girişinde bir otopark bulduk. Artık kahvaltı etmek gerekiyordu ve hiç de kruvasan yemek istemiyorduk o an ama şu an birbirimize kruvasan dedik mi Eze de yediğimiz geliyor  aklımıza. Burun kıvıra kıvıra birer tane almış ve gözlerimiz döne döne 2. cileri, almak için kafeye geri girmiştik. Biz mi çok açtık, kruvasanlar fırından yeni çıkmıştı ondan mıydı  ya da yapan bayanın eli mi lezzetli bilmiyorum ama yolumuz oradan geçerse yemek için gireceğimize eminim. Kafenin adını hatırlamıyorum ancak Google Earth den bulmaya çalıştım ağaçlar kapamış önünü. İpucu buldu

ANNECY...YILDA 1 KEZ...FRANSA KASABALARI-2-

Resim
Bir hafta sonu nereye gidelim diye sorarken kendimize Torino da bizim gibi yaşayan bir arkadaşın sözleri aklıma geldi. Fransa nın  Venediği olarak kabul edilen şirin bir kasabadan bahsetmişti. Bizde bir pazar kahvaltı sonrası kalktık Annecy e gittik. Sanırım İstanbul a dönünce buradaki "Hadi" deyip yola çıkışlarımızı çok özleyeceğim.Bir de bu söz öncesi Akın ın yakında neresi var diye Tripadviser kurcalamasını....  Kasaba etrafı dağlarla çevrili , bakmaya doyamayacağınız bir göle sahip, gölün kenarında kocaman yemyeşil bir park, içinden nehirler geçen daracık sokaklar, aralarda köprüler ve minik geçitlerle bağlanan, çiçekleri her daim olan balkonlarıyla renkli binalarla bezeli sokaklar. Ben çok sevdim hele ki ilk gidişimde Torino dan sonra renkli ev görmek ilaç gibi geldi. İlk gidişimizde pazarı yakalamıştık muhteşem bir sandviç aldık bir tezgahtan. Fransız pazarı yakalarsanız yapmanız gereken oradan ev yapımı ekmek almak. Özellikle koyu renklilerden tavsiyem. Biz de öy

IMPERIA ...MAYIS 2017...İTALYANIN KASABALARI -3-

Resim
Geldiğimizden beri epey küçük kasabalar gördük ama en son gittiğim noktaları unutmadan yazmak istiyorum. Öncelikle yazı buralarda geçirsem hafta sonu için 2 saatlik mesafede ve denize girebilecek muhteşem plajları olan, ayrıca 2 kahve 1 suya sadece 3 euro ödediğiniz bir noktayı asla kaçırmam. Hatta hafta sonu yanımıza neden mayolarımızı almadık bile dedim. Hafif yağmurlu bir günde değişiklik olsun, zamanı ve günü değerlendirelim diye gitmiştik, mayoları alsak daha bir şahane olurdu. Öğrencileri yelken yaparken görme şansınızın olduğu , marinası epey geniş bir kasaba burası. 2 saati aşan bir yolculukla  gelip de yanınızda gelişmekte olan bir delikanlı varsa ilk iş bir restoran bulup yemek yersiniz. Biz de bodrum havasında bir balıkçı bulup bir şeyler yedik. Daha sonra deniz kenarında fotoğraf çektik. Bu gezide Tayfun a yeni bir hobi edindirdik. Fotoğraflarımızın çoğu oğlumun elinden. Ne de olsa yeni aletleri bizden daha hızlı anlıyorlar. Önce denize doğru yöneldik,  Porto Mauriz

MİLANO...Bir Çok Kez...

Resim
Milano yaşadığım ülkede en çok ziyaret ettiğim şehir sanırım. Hem misafirlerimizle gittiğim için çünkü epey yakın buraya, yaklaşık 150 km, hem bir çok uçuş Torino değil de Milan üzerinden yapıldığı için sanırım epey yolumuz düştü bu şehre. Ama ilk gidişimiz bir pazar gününü değerlendirmek için oldu. Öncelikle Milan İtalya nın en büyük 2. şehri. Torino ya göre daha karmaşık ve kaotik tabii ki. Ama İstanbul ile  kıyas edilemez sanırım . Gelelim Milano da muhakkak görmeniz gereken noktalara. Duomo di Milano....Milano Katedrali Katedralin Dışı...  Barcelona da bulunan Sagra da Famiglia nın bir türlü bitmediğini biliyorum. Aslında muhakkak onun da altında bir ayrıntı saklıdır ama Milan katedrali bittiğinde tüm dünyaya ait olacağından yani bu işe böyle başladığından halen bitmiyor katedral ha bire tadilat. Bize ait olursa sanırım her noktası için para alıp kişi başı 25 euro kazanmaktan men edilirler. Katedral Avrupanın en büyük dördüncü katedrali. İlki Vatikandaki Aziz