SEVİLLA EKİM 2017







Sevilla M.Ö. 200 lü yıllarda Roma Kolonisi olarak Jules Ceasar tarafından kurulmuş. O zaman adı Hispolis miş. Daha sonra değişiklikler yaşamış ancak 711 yılında Tarık Biz Ziyad tarafından müslüman hakimiyetine girmiş. Ticaret o zaman çok gelişmiş şehir refahı artmış. 1248 yılına kadar müslüman hakimiyetindeki şehir o tarihte Kastilyalı   III. Ferdinand tarafından kuşatılmış. Granada da o dönemde Beni Nasr Emirliği hüküm sürmekteydi. Kastilyalılarla kendilerine dokunulmamak kaydı ile askeri yardım anlaşması yapmış ve sonunda Sevilla müslüman hakimiyetinden çıkmıştır. Ama  bu anlaşmaya rağmen , Beni Nasr Emirliği  1492 de Kastilya hakimiyetine girmiş. O da enteresan başka bir hikaye ki Granada yazısında bunu paylaşacağım. İspanyol hakimiyetindeki şehir sömürge devleti olarak devam etmiş. Zaten bu yüzden İspanyolca çok konuşulan bir dil dünyada.  Cristoforo Colombo  yeni dünya keşfine çıkabilmek için ülke ülke yardım isteyip gezerken ilk görüşmede yardımcı olmayan İsabel ve Ferdinand daha sonra bu yardımı kabul etmiş. Sanırım sömürge zihniyeti ile yaptılar bunu ki Colomb un yeni dünyadan getirdiği altın gibi kıymetli şeylerle gelişmiş de gelişmiş. ancak sömürge imparatorluğu sarsılmaya başlamış.  Zaten gerilemeye başlayan yönetim 1649 da bir de veba salgını ile boğuşmuş ki nüfusun neredeyse yarıya yakını hayatını kaybetmiş. 18. yy da biraz canlanmış düzelmiş ama 19. yy da bu sefer Fransız istilası yaşanmış ve peşinden 1936 da iç savaş çıkmış.  Şu an tüm Sevilla iç savaşın sonucu milliyetçi bir yaşantı sürüyor.
Cervantes ünlü Don Kişot Romanını Sevilla hapishanelerinde yazmış.

Sevilla Müslüman İspanyanın başkenti.  Endülüs Özerk Bölgesinin merkezi ve en önemli şehri. Yeni Dünya ya yapılan keşiflerin başlangıç noktası. İspanya nın Flamenko merkezi.

Şehir sokaklarında yürümekten çok zevk alabileceğiniz canlı şirin bir şehir. Neredeyse her camda saksılar ve etrafı cıvıl cıvıl renklendirecek çiçekler var. Bir de meydanda information office var ki elinize hangi tur gezi geçerse geçsin muhakkak orada o konuda size bilet hazırlıyorlar , çok yardımcılar ama yavaşlar... Biz gitmeden internetten bilet almak istedik çünkü Alcazar Sarayını ve El Hamra sarayını gezmeyi istiyorduk. Anck internette bilet bulamadık hafta sonuna. Uyarımı yapıyım ki internette belli sayıda bilet satılıyor ama gişede her  daim bilet var sanırım. Çünkü biz çok rahat girdik. Hatta Barcelona giremediğimiz yerler aklımıza gelince sevinçten uçtuk bile. Ama Granada da ki El Hamra için bu riske giremedik Tayfun un çok istediği bir yerdi ki tur bileti aldık. Ayrıntıları Granada turunda anlatacağım.

Bizet Carmen i, Rossini Sevilla Berberi ni, Bethoven Fidelio yu burada yapmış.

Sevilla Alcazarı

Neden Alcazar değil de Sevilla Alcazarı, önce onu açıklayalım. El-Kasr dan gelmiş bir isim bu ancak 2 Alcazar daha var. Bunlar Toledo Alcazarı ve Alcazar Segovia. Bun nedenle Alcazar Sarayı olarak ararsanız internette bunlarla da karşılaşabilirsiniz. Alcazarlar savunma amaçlı yüksek duvarlarla çevrili, dört köşesinde yüksek kulelerin olduğu ve genellikle dikdörtgen yapılı saraylardır. 
Saray Avrupa da halen kullanılmakta olan en eski saray. 1987 yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilmiş. Saray Müslüman Sultanlar için yapılmış öncelikle.1181 yılında Arap mimarisini içinde barındıracak şekilde tasarlanmış.










Ancak Gaddar Pedro olarak tarihe  adını yazmış 1. Pedro müslüman işçi ve ustaları bularaken az El Hamra kadar güzel bir saray haline getireceksiniz demiş. Bu nedenle sarayda eski işler kalmış. Bir rivayete göre müslümanlar zamanında inşa halindeyken tüm duvarlara "Yegane Fatih Allah'tır"  yazısı işlenmiş. Başka bir rivayete göre ise Gaddar Pedro dönemindeki işçilerin müslüman olmalarından dolayı bu yazı heryerde. Bana kalırsa ilki daha mantıklı. Peki olmuş mu El Hamra kadar güzel? Bunun cevabını şöyle yorumlamak isterim. Alcazardan çıkınca bayılmıştım nasıl bir güzellik diye düşünmüştüm. Ancak El Hamra yı gezince anladım Pedro nun neden bunu dediğini. Tam olmamış...

Sonuç olarak ayrı dönemlerin tüm özellikleri kaybedilmeden yaşadığı için de sarayda farklı mimari özellikleri görebilirsiniz. Arap, emevi, gotik, rönesans....

Saraya Sevilla seramiklerinden yapılmış olan hac tutan bir aslan figürünün olduğu Aslanlı Kapı dan giriyorsunuz. İçeride her yeri gezebiliyorsunuz ,yasaklı  hiçbir yer yok neredeyse. Sefirler Salonu, Bakireler Salonu, Oyuncak Bebekler Avlusu, Mahkeme Salonu. Hani hepsi mantıklı da oyuncak bebekler Avlusu nedir derseniz kapısında 2 tanen bebek figürü var ondan....

700 yıl İspanyol Krallarını ağırlamış bu saray. Macellan  Colomb gibi gezginler İsabella yı bu sarayda ikna etmiş ve bu saraydan uğurlanmışlar. Kraliyet Sarayı ve Hanedan mensupları tarafından halen kullanımda. İlk saray sonrasında da yeni binalar yapıldığı için aslında tam tabir Alcazar Sarayları olarak geçer. İçeride gezerken nereye baksam dedim, nereye çevirsem kafamı. Yerler, duvarlar ve hatta tavanlar tam seyirlik. Elimde adam gibi bir fotoğraf makinası olmamasına yandığım anlardan biridir. 

Saray Sevilla Depreminde zarar görmüş ama bu hali ile de muhteşem.  Büyük Salon da Tunus İşgalini anlatan halı resimler var. 

Bu arada birçok filmde bu saray kullanılmış. En yeni Game of Trones dizisinin 5. sezonunda Dorne Krallığu Water Gardens burası.




2005 de Cennetin Krallığı
1962 de Arabistanlı Lawrance 

Bunlardan bazıları. Ayrıca 2008 yılında Sabancı Holdingin düzenlediği Osmanlı Hat Sanatı Sergisi de bu sarayda yapılmış. Bizim Hat sanatına da bu saray yakışır zaten...

Sarayın en güzel yerlerinden biri Cennet Bahçeleri. Ancak Müslümanlardan sonra bozulmaya başladığı söyleniyor. Bahçeler kısımlar ayrılmış durumda. 
Dans Bahçesi
Çiçek Bahçesi
Şairler Bahçesi
Havuz Bahçesi



Gidin gezin ama mümkünse rehberli tur satın alın. Çünkü El Hamra da bunu yaptık Alcazar için içim yandı.

Sevilla Katedrali 

Avrupa nın en büyük 3. Katedrali. İlki St. Peter Vatikanda, 2. si ise St. Paul İnilterede. Gotik mimari ile yapılmış bu kilise. Tam adı Santa Maria Katedrali. Colombo nun getirdiği altınlar kullanılmış ki 2 ton gibi bir miktardan bahsediliyor.

Aslen 1172-190 yılları arasında cami olarak yapılmış daha sonra cami yıkılmış ve yerine katedral yapılmış. Ancak gidince göreceksiniz ki tamamen yıkılmamış, farklı zamanların işçiliklerini duvarlarda görebiliyorsunuz.



Şu an Colombo nun mezarı bu katedralde ancak enteresan bir hikayesi var. Colombo nun mezarı öldüğü 1506 dan  beri  gezmiş gezmiş sonunda 1898 de Sevillaya gelmiş. Ancak Colombo   İsabella ile sorun yaşamış ve bir söz söylemiş.
 "Her yere gömüle bilirim ama Sevilla ya asla" Bun nedenle tabutu 2 kişinin omuzlarında durur, toprağa değmez. 



Kral Kateralin çok büyük olmasını istiyormuş. Bir nota göre "O kadar büyük olmalı ki bakan kim bunu yapan deli demeli,  diyerek hayretler içinde kalmalı " diyormuş. 

Bir de Vatikana söz vermiş, "Size dünyanın en büyük ve en kalabalık kilisesini ziyaret etme şerefini vereceğim" 
Katedralde İsa ve Meryem in hayatını tasvir eden 45 altın kabartma ile Capilla Mayor bulunuyor. 1482-1564 yılları arasında yapılmış, hangi altınlarla acaba???



Müslüman ve Yahudilerin katledildiği Engizisyon Mahkemeleri bu katedralde yapılmış.
Unutmadan katedralde UNESCO Dünya Mirası listesinde.


Çan Kulesi - Le Giralda





Bir zamanlar buradaki caminin minaresi imiş bu kule. Bu kuleden şehir manzarası muhteşem tavsiye ederim. Hani her yere yetecek zaman yoksa buradan gözlemleme zevkli olabilir. Kuleden inince bir bahçeye çıkıyorsunuz kilisenin de arka bahçesi aynı zamanda. Portakal ağaçları ile bezeli bir bahçe burası. Rivayete göre son müslüman sultan şair Al-Mutamid in şiirleri sayesinde bir köylü kızına aşık olur ve bu köylü  kızı burada kar yok ben Granada ya gidiyorum deyince her yere   bu ağaçları diktirir. Çünkü bu ağacın çiçekleri beyaz açar ve yerlere dökülünce kar yağmış gibi görünür. Ancak bu portakallar yenmiyor.




Kule üzerinde bir de Cervantesin kitabında bahsettiği müslümanlara karşı hıristiyan zaferini simgeleyen bir heykel de bulunuyor.






İspanyol Meydanı





İtalyanın meşhur Via Roma sı gibi bu ülkenin de her şehirde İspanyol Meydanı var. Tarihi bir mekan sayılmaz çünkü  1929 daki Dünya Fuarı için yapılmış. Şu an Devlet dairelerinin bulunduğu bir mekan. Bu meydan da bir çok filmde kullanılmış. En ünlüsü ise meşhur Starwars...







Çok geniş avlusunda fayton turu atabileceğiniz hatta faytonla hemen yanında bulunan Maria Luisa Park içinde de gezebileceğiniz dinlendirici bir mekan. Parkta gezinmek çok güzel hatta devasa ağaçlar var diyebilirim. Köklerinin etrafında 1 tur atışımız 1 dakikayı geçti.  Ağaç yanında çöp adam gibi bile durmadık.





Hemen çıkışta hoş kafeler var orada dinlenebilirsiniz.

Flamenko Dansı

Flamenko İspanyanın halk dansı olarak kabul ediliyor. Bir rivayete göre 1774 de yazılı belgeler bulunmuş, Sevillaya aitmiş. Mutlaka bir gece dansı izlemeye gidin. Ama ufak bir uyarı yapabilirim. Eğer Falmenko konusunda uzman değilseniz ve size sunulan mekanlardan en pahalı olana gitmeniz gerekmez. Biz Alcazar önünde bilet beklerken bir çok kişi gelip her akşam olan gösterilerin biletlerini ya da broşürlerini dağıttılar. Önümüzde bekleyen ekip akşam çok iyi bir dans izlediklerini belirterek sinema salonu gibi bir mekanda sahnede izledikleri şovdan bahsetti. Epey bir tuzlu. Ancak ben aşağıda linkini bulacağınız mekandan aldım biletimi. Video ve foto çekimi yasak. Dans edenlerle aranızda 1 bilemedin 2 metre mesafe var. Eteklerinin rüzgarını hissedip otantik bir mekanda çok az kişi ile seyrediyorsunuz. Tavsiye ederim....

Casa De La Memoria









Torre Del Ora
Santa Cruz Bölgesinde bulunan ve çatısı altından olduğu için 1220 yılında Altın Kule adını alan bu yapı 12 köşeli yapılmış ve Alcazar surlarının bir parçası olarak inşa edilmiş. Şu an Deniz Müzesi.



Santa Cruz bölgesini gezmek için muhakkak turlardan birine katılın. Ve tekne turu yapın.





İyi geziler..






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALBA...İTALYA KASABALARI-4-

IVREA PORTAKAL FESTİVALİ Şubat 2017

MİLANO...Bir Çok Kez...