VERONA SIRMİONE ... 23 EYLÜL 2017

Bir hafta sonu kaçamağı yapıp Verona ya gidelim dedik. Herkesin romantizmin merkezi olarak nitelediği şehri gezmek için kendimize bir tam gün ayırmıştık ancak bizim için daha kısa bir tur oldu. İyi ki de öyle olmuş  çünkü pazar gününü ayırdığımız Sirmione yi görebilme şansımız doğdu. Aksi takdirde tatillerimizin klasiği haline gelen yağmur,  hava durumunun güneşli   bilgilendirmesi  dışında yine peşimizden gelince Sirmione den kahvaltı sonrası ayrıldık.

Şehre gelip merkeze en yakın otoparka arabayı park edince  basamaklardan şehre çıktık. Bir binanın dışarıdan bakınca asla otopark kapısı kıvamında olmayan kapısından şehre giriş yaptık. Kendimizi kale surları  gibi şehir kapısından  girerek Bra Meydanına giriş yaptık. Bu meydan şehrin en büyük ve önemli  meydanlarından biri. Roma daki  meşhur Colessium a benzer ancak daha minyatür bir modelini göreceksiniz. Bunun Roma dakinden  farkı içinde tarihi noktalar bulmanız zor ki zaten şehrin anfi tiyatrosu olarak kullanılıyor. Arena di Verona ( Verona nın Arenası ) MS 1. yüzyılda Romalılar tarafından yapılmış ve Colessiumdan sonra 2. büyüklükteki arena. Aslen büyük bir yangınla yıkılmış sonra tekrar inşa edilmiş. Giriş 10 euro , ebeveynlerle beraber çocuklar 1 euro. Ama anfi tiyatronun havası da hoş...





Tiyatrodan çıkıp meydanda bulunan şahane cafe restoranlardan birinde öğlen yemeği yedik. Mümkün olduğunca manzaralı yer seçin diyeceği ancak her cafe yeterince manzaralı. Meydanın  tadını çıkarıp gezin derim. Bizim gezdiğimiz günlerde yol kenarı bariyerlerinin genç yetenekler resimleri ile süslüyorlardı.

Bu alanda ayrıca Garibaldi nin evi de bulunuyor ve hatta meşhur sözü duvarda yazıyor. "Ya Roma Ya Ölüm" (  ROMA O MORTO)


Şehrin bu güzel meydanını bir başka özel meydan olan Erbe Meydanına bağlayan meşhur bir cadde var ki bu cadde Via Mazzini... Ne var bu caddede derseniz o kadar para verip bu ürünler alınır mı demenizi sağlayacak derecede pahalı ürünlerin satıldığı meşhur dükkanlar bulunuyor. Oğlum yürüyüş sonunda bir mağazada 100 euro luk bir kazağı görüp " Ne ucuzmuş, giyilmez bu" dedi. Gerisini siz düşünün.




Via Mazzini bitirdiğinizde sol tarafınızda Erbe meydanı olacak ama sağa dönerde 30 metre kadar yürürseniz sol kolda büyük bir kalabalığın giriş çıkış yaptığı bir bahçe göreceksiniz ki orası meşhur  Juliet in evi. Bahçeye giriş , Juliet heykeli ile fotoğraf çekmek ya da başınızı kaldırıp balkonu görmek serbest. Ancak eve girmek ve balkonda foto çektirmek isterseniz 7 Euro gibi bir ücreti var. Ancak açıklamak gerek ki talep bu kadar çok olduğu için hikayenin meşhur balkonu sonradan binaya eklenmiş farketmek mümkün. Bir de adet geliştirmişler onun nedenini anlayamadım ki o da Juliet heykelinin yanına gidip, göğsünü elleriyle tutup fotoğraf çekiliyorlar. Bunu ne için yapıyorlar anlamadım ama bana hem saçma hem de kişiliğe hakaret gibi geldi. Ayrıca bu göğüs kısmının yapıldığı anahtarlıklar satıldığını da belirtmek isterim hatta çok satıyor. Enteresan...

Bahçeye girerken duvarda sevgi sözcüklerinizi yazıp yapıştıracağınız bir duvar var ki bana çok daha hoş gözüktü açıkçası.

Buradan ayrılıp Erbe meydanına gidip kurulan pazar yerinde ufak bir tur attık. Bu meydandaki evler dışlarındaki desenlerle epey güzel. Fotoğraf çekmek için de ideal. Bu meydanda Lamberti Kulesi bulunuyor. Bu kuleye çıkıp şehri yukarıdan izleyebilirsiniz şayet merdivenleri gözünüz kesiyorsa. Bizim kesmedi ....



Meydanda meşhur meydan pazarı, meydan çeşmesi, meydan cafesi ... herşey var. Tadını çıkarmak size kalmış.  Ama biz geriye dönüş yoluna saptığımızda aralardaki meydanlardan birini daha keşfettik. Piazza Dei Signori , Beyefendiler Meydanı. Zaten meydana girdiğinizde etraftaki heykelleri gördüğünüzde meydanın neden bu ismi aldığını nlamak zor değil. Ancak meydanın tam ortasında kocaman bir Dante heykeli var ve nedenle  bu meydana daha çok Dante Meydanı da deniyor. İşte bu meydanda çok güzel bir dondurmacı var. Diğerlerinin lezzetini bilemem ancak bu dondurmacıya kefil olabilirim şahane...Dante heykelinin sağında ve köşede, Gelataria IMPERO.



Piazza Duomo ya vardığınızda Verona Katedrali ni görebilirsiniz. Bugüne dek gezdiğim katedraller içinde  ilk defa katedralin krokisi ve audio veriyorlar size. Tabii para karşılında. Gerçi bir dini mekanın paralı gezisi saçma ama duruma müze havası katmışlar. Gezerken tüm heykeller hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Aslen çıktığınızda pek de bir şey aklınızda kalmıyor çünkü bir şehrin  tarihini ya da zengin tarihi ailelerini bilmiyorsanız, üstelik incildeki hikayelere hakim değilseniz tüm bunlar birer masal gibi gezinize renk katıyor o kadar. Ama düğün hazırlığı yapılan bir kilisede hikayeler eşliğinde tarih turu yapmak çok eğlenceli. Güzel geldi...


Şehirde gezilecek daha kalesi ve bizim için "su bizi çeker diyorsak her sefer" diyorsak nehri bile olsa biz şehirden çıkıp Sirmione ye gitmek istedik. Bilmem neden ancak iyi ki gitmişiz. Güneşi muhteşem bir sahilde tadını çıkara çıkara batırdık. Bizi dürten  o hisse teşekkürler....

Gelelim Sirmione ye. Garda gölünün içine doğru giren bir yarımada dır Sirmione. Hatta Sirmione nin antik şehri ( Centro Storico ) bir köprü ile ana karaya bağlanan bir adadan oluşuyor. Adaya giren köprü aslen Sirmione kalesine yani Scalgiore Kalesine  ait ancak şehre sadece bu yoldan girebilme şansınız olduğundan ücretsiz geçilebilir. Köprüden hemen sonra kaleye giriş yapıp gezebilirsiniz. Biz girip gezdik çok da enteresan bir şey göremedik ama size kalmış .

Sirmione de ada etrafında tam bir tur atın ve sakin bir şekilde kıyı şeridini kullanın. Asla kaybolduğunuzu düşünmeyin çünkü mümkün değil. Akşam saatine getirebilirseniz bu geziyi sahilde oturup güneşin batışını da izleyebilirsiniz.



Termal özellikleri olan bir adacık olduğunu söyleyebilirim. Ancak aslen genelde zenginlerin uğrak yeri olan bir yazlık mekan. Yat limanı olan ve suyu yüzmeye elverişli tertemiz bir sahil burası. Belirli zamanlarda tekne turları da oluyor. Saatlerine bakarak bu turu yapabilirsiniz ancak biz pazar gününü ayırdık ve yağmur bize engel oldu. Ama kasaba bile diyemeyeğim, köyün sokaklarında kaybolun. Çiçeklerle kaplı evleri gözleyin, el yapımı eşyaların olduğu dükkanları görün. Mesela kalenin dibindeki kuğularla eğlenin.
Aşağıda otele gittiğimizde resepsiyondaki bayanın bize verdiği haritada  en güzel yürüme yolu  ve  gidebileceğimiz en iyi restoranlar işaretlenmiş durumda.





Al Pescatore.... Balık restoranı ancak çok güzel kuzu eti de yedik yani sadece balık yok bilginiz olsun. Biz çok beğendik...

La Fiasca.... Taze makarna yapan bir restoranmış.

Diğer ikisi ise klasik italyan restoranı.

Biz ilkini denedik tavsiye ederiz. Beklemeyi göze alıyorsanız tabii....

Burada da işareti tarihi başka yerler de var ancak dediğim gibi bir yerden sonra sadece havasını solumak bile yeterli şehri gezmek için .....

Size yardımcı olması için bir link paylaşıyorum. Tüm restoranlar, gezilecek yerler ve gerekli tüm Sirmione bilgileri bulunuyor..

http://www.sirmionehotel.com/en/visit-sirmione/

Ve tekne turu yapmak isterseniz diye tur sayfasını da ekliyorum.. Dikkat edin ki saatleri kaçırmayın. Zaten kaleye doğru yürürken göl kenarında panolarını göreceksiniz.

http://www.sirmionetour.it/en/


Biz aslen Liguria bölgesindeki yeraltı mağarasını gezmiştik. Burası da neredeyse birebir aynı ama siz görmek isterseniz....

http://www.cascata-varone.com/it/




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALBA...İTALYA KASABALARI-4-

IVREA PORTAKAL FESTİVALİ Şubat 2017

MİLANO...Bir Çok Kez...